Velayet, çocuğun bakım, eğitim ve korunma kararlarının kim tarafından sağlanacağını belirleyen hukuki bir kurumdur. Mahkemeler kararı verirken her durumda çocuğun üstün yararını esas alır. Velayet, şartlar değiştiğinde yeniden düzenlenebilir; velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun bağı korunur ve iştirak nafakası çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda belirlenir. Çocuk haklarının korunması ve sürecin doğru yönetilmesi için uzman aile hukuku desteği önemlidir.
Boşanma, tarafların evlilik birliğini sona erdirdiği hukuki bir süreçtir ve nafaka, velayet, tazminat, mal paylaşımı gibi önemli sonuçlar doğurur. Anlaşmalı boşanma daha hızlı ilerlerken, çekişmeli boşanmalarda kusur, delil, tanık ve maddi talepler değerlendirilir. Bu süreçte hak kaybı yaşamamak için aile hukuku alanında uzman avukat desteği almak büyük önem taşır.
Tahliye taahhütnamesi; kiracının, belirli bir tarihte kiralananı boşaltmayı kabul ettiği yazılı beyandır. Kira sözleşmesinden sonra alınmalı, tarih içermeli ve kiracı tarafından bizzat imzalanmalıdır. Şartlara uymayan taahhüt geçersiz olur. Taahhüt tarihine rağmen tahliye gerçekleşmezse icra yoluyla tahliye talep edilebilir. Kiracı, yalnızca Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen sebeplerle tahliye edilebilir. Kira ödenmemesi halinde icra takibi, tahliye taahhüdü varsa icra yoluyla tahliye, ihtiyaç veya tadilat halinde mahkeme yoluyla tahliye mümkündür. Kira tespit davası, kira bedelinin mahkemece yeniden belirlenmesi talebidir. Taraflardan biri açabilir ve çoğunlukla yeni kira dönemi başlamadan önce açılır. Mahkeme, emsal kira değerleri ve bilirkişi raporlarıyla yeni bedeli belirler. Özellikle 5 yılı aşan kira ilişkilerinde en etkili yoldur. Aile konutu şerhi, aile konutu niteliğindeki taşınmazın eş rızası olmadan devredilmesini, tahliye edilmesini veya kira sözleşmesinin feshedilmesini engeller. Kira ilişkilerinde eşin onayı olmadan yapılan işlemler geçersiz olabilir. Kiraya veren ve kiracı, işlem yapmadan önce bu hususu kontrol etmelidir.
Israrlı takip suçu, bir kişiyi ısrarla rahatsız ederek huzur ve güvenliğini bozma fiilidir. TCK 123/A maddesine göre 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Mağdur, savcılığa şikayet ederek cezai süreç başlatabilir ve 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma kararı talep edebilir.
Sabıka kaydı, belirli koşullar sağlandığında tamamen silinebilir. Cezanın infazı tamamlandıktan sonra geçen süreye göre kayıt arşive alınır veya tamamen kaldırılır. Sabıka kaydının ne zaman ve nasıl silineceğini merak edenler için kısa, anlaşılır bir rehber.
Ceza davalarında şikayetten vazgeçme her zaman davayı düşürmez. Bu durum, suçun şikâyete bağlı olup olmamasına göre değişir. Hakaret, tehdit veya basit yaralama gibi şikâyete bağlı suçlarda vazgeçme davayı düşürürken, kamu adına yürütülen ciddi suçlarda etkili olmaz. Şikâyetten vazgeçmenin zamanı, şekli ve sanığın kabulü gibi unsurlar da sonucu belirler. Konuyla ilgili hukuki değerlendirme için Orhan Hukuk ve Danışmanlık Bürosu’ndan profesyonel destek alabilirsiniz.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), sanık hakkında verilen cezanın belirli koşullar altında açıklanmadan ertelenmesidir. Sanık 5 yıl boyunca yeni bir suç işlemezse karar açıklanmaz ve dava düşer. Bu sayede kişi sabıkalı sayılmaz, cezası infaz edilmez. Ancak HAGB kararının koşulları, etkileri ve sonuçları her dosyada farklılık gösterebilir. Ayrıntılı bilgi ve profesyonel hukuki destek için Orhan Hukuk ve Danışmanlık Bürosu’na başvurabilirsiniz.
Adli para cezası, mahkeme tarafından hükmedilen ve sanığın belirli bir miktar parayı devlete ödemesiyle uygulanan bir ceza türüdür. Hapis cezasına alternatif veya onunla birlikte uygulanabilir. Ceza miktarı, belirlenen gün sayısı ile günlük para tutarının çarpımıyla hesaplanır. Ödenmediğinde hapis cezasına çevrilmesi mümkündür. Adli para cezası süreci ve uygulanması hakkında detaylı bilgi için Orhan Hukuk ve Danışmanlık Bürosu’na başvurabilirsiniz.
20 SORUDA AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) 1-) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Ne Zaman Kurulmuştur? Avrupa Konseyi (AK), 1949 yılında kurulmuş olup Türkiye kurucu üyeleri arasında bulunmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), 1950 yılında imzaya açılmış, 1953 yılında yürürlüğe girmiştir. Taraf ülkelerin AİHS’ne uyumunu denetlemek amacıyla 1959 yılında Avrupa Konseyi’ne bağlı olarak Avrupa İnsan […]